ÇALIŞMA YAŞAMINDA YILDIRMA (MOBBİNG) VE BOYUTLARI; MANİSA KAMU KURUMLARI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA

ÇALIŞMA YAŞAMINDA YILDIRMA (MOBBİNG) VE BOYUTLARI; MANİSA KAMU KURUMLARI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA / Mobbing in work life and ıts dimensions; a research on public sector institutions in Manisa

Yazar: ŞENER UYSAL
Danışman: PROF. DR. SEVİNÇ KÖSE
Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı / Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
152 s.

İş yaşamında bireye, sistemli olarak bir ya da daha fazla çalışan tarafından en az altı ay süreyle rahatsızlık verilmesi ve etikten yoksun davranışlar sergilenmesi yıldırma olarak tanımlanmaktadır. Çalışma barışını ve verimliliği olumsuz etkileyen yıldırma olgusu, başta İskandinav ülkeleri olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde son 20 yıldan bu yana pek çok araştırmaya konu olmuştur. Ülkemizde ise yıldırmaya ilişkin çalışmaların, birkaç yıldır arttığını görmekteyiz. Bireye, örgüte ve topluma her bakımdan zararı olan yıldırmanın varlığının araştırılması, kaynağının tespiti ve engellenmesine ilişkin çalışmalara fayda sağlayacaktır. Araştırmanın genel amacı, Manisa kamu kurumlarında çalışan personelin yıldırma ve boyutlarını yaşayıp yaşamadıklarını tespit etmektir. Cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durum ve görev yeri değişkenlerinin çalışanların yıldırma sürecindeki etkisi de incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini Manisa il merkezindeki 10 kamu kurumunda çalışan rasgele seçilmiş 678 kamu personeli oluşturur. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Leymann'ın ?Mobbing Tipolojisinden? yararlanarak hazırlanmış 56 sorudan oluşan yıldırma ölçeğiyle çalışanlar, yıldırmaya dair düşüncelerini açıklamışlardır. Ölçekteki ilk 51 madde, yıldırmanın boyutlarını tespite yöneliktir. Yıldırmanın boyutları; kendini gösterme ve iletişim oluşumuna etkisi, sosyal ilişkilere saldırı, itibara saldırı, yaşam kalitesi ve mesleki duruma saldırı, sağlığa saldırı ve yıldırmanın sonuçları olarak ele alınmıştır. Ölçekte yer alan son beş soru ise demografik değişkenleri içerir. Araştırmanın sonucunda, genel olarak kamu çalışanlarının yoğun bir yıldırma yaşamadıkları belirlenmiştir. Ancak kamu çalışanlarında yaş değişkeninin: yıldırmanın kendini gösterme boyutu üzerinde, eğitim düzeyinin: yıldırmanın sonuçları üzerinde, medeni durum değişkeninin: itibara saldırı ve sağlığa saldırı üzerinde, görev yeri değişkeninin: kendini gösterme boyutu ve sağlığa saldırı üzerindeki etkisi anlamlı bulunmuştur. Kamu çalışanları en çok, işyerlerinde çalışmalarının görmezden gelindiği ve başarısızlıklarının abartıldığı, bilgi ve becerilerini gösterme olanaklarının kısıtlandığını ifade etmişlerdir. Yıldırma eylemleriyle karşılaşma bakımından "30 yaş altı genç, bekâr, kadın, lise ve üniversite mezunu" çalışanlar, diğer çalışanlara göre daha yüksek puan ortalamalarına sahiptir.