İŞYERİNDE YILDIRMA (MOBBİNG) ALGISINA İLİŞKİN BİR ALAN ÇALIŞMASI / A field study regarding to mobbing perceptions
Yazar: İNCİ SELİN AYDINDanışman: DOÇ. DR. MAHMUT ARSLAN
Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İşletme Anabilim Dalı / Yönetim ve Organizasyon Bilim Dalı
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
198 s.
Çalışma hayatında pek çok kişiyi uzun yıllardır fiziksel ve ruhsal yönden etkilemesine rağmen, ancak 1980'li yılların sonlarından itibaren adı konulan ve incelenmeye başlayan ?mobbing? kavramı üzerine yapılan araştırmaların çoğu kurbanlar ile yapılan yüzyüze görüşmelere dayandığından, bu konuda sayısal verilerin azlığı göze çarpmaktadır. Özellikle Türkiye'de bu sendromu yaşayan çok sayıda kişi olduğu tahmin edilmekte, ancak konu ile ilgili farkındalığın yeterince yaratılamadığı görülmektedir. Ülkemizde bu konuda yapılan çalışmalara katkıda bulunulması ve kavramın bilinirliğinin artırılması amacıyla, LIPT ölçeği kullanılarak Ankara ilindeki çalışanların yıldırma algılarının düzeyi tespit edilmeye çalışılmış, bu algıların demografik değişkenler karşısında değişim gösterip göstermediği araştırılmıştır. Yapılan analizlerde SPSS paket programı vasıtasıyla T testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Araştırmaya katılan 224 kişinin anket sorularına verdikleri yanıtların değerlendirilmesi sonucunda, Ankara ilindeki çalışanların yıldırma algısı düzeylerinin yüksek olmadığı tespit edilmiş, cinsiyet, yaş, medeni durum ve mevcut işyerinde çalışma süresi gibi demografik değişkenler açısından herhangi bir farklılığa rastlanmamıştır. Çalışılan sektör açısından yapılan değerlendirmeler; ?yaşam kalitesi ve mesleki duruma saldırı? alt boyutu açısından kamu sektöründe çalışanların özel sektörde çalışanlara kıyasla ?mobbing? eylemlerine daha fazla maruz kaldıkları yönünde bir algıya sahip olduklarını göstermektedir. Araştırmadan elde edilen ve tutarlı sayılabilecek bir diğer sonuç; toplam ölçek puanları bakımından katılımcıların son 10 yıl içinde çalıştıkları işyeri sayısı arttıkça yıldırma algılarının artmasıdır. Neticede, elde edilen sonuçların genel olarak literatür açısından beklenen sonuçlar olduğu söylenebilir.
